Adenovirüs hangi belirtilerle ortaya çıkar? Adenovirüs nedir? Adenovirüs tedavisi var mıdır?

Vatandaşların son zamanlarda en çok yaşadığı sorunların başında gelen adenovirüs yaşayanlara ciddi sıkıntılar yaşatabiliyor. Gözlerde ciddi enfeksiyona neden olan adenovirüs hastalığı nedeniyle vatadanşlar da konu hakkında bilgi sahibi olmak için araştırmaya yapmaya devam ediyor. Arama motorunda sıkça aratılan Adenovirüs (konjonktivit) nedir? Adenovirüs belirtileri nelerdir? Adenovirüs tedavisi nedir? sorularının yanıtları merak ediliyor. İşte merak edilen tüm soruların yanıtları…

Ülkemizde son zamanlarda adenovirüs vakalarının hızla arttığı görülmektedir. Gözlerde görülen bu hastalık ciddi sonuçlar da doğurabilmektedir. Gözleri vuran bu virüsle ilgili vatandaşlar bilgi sahibi olmak istiyor. Kırmızı göz hastalığı da olarak bilinmektedir.  Adenovirüs (konjonktivit) nedir? Adenovirüs belirtileri nelerdir? Adenovirüs tedavisi nedir? sorularının yanıtları aranıyor. İşte tüm cevaplar…

Adenovirüs Nedir? Adenovirüs Belirtileri Neler?
Türk Oftalmoloji Derneği Oküler Enfeksiyon Birimi Başkanı Prof. Dr. Ulviye Yiğit, pandemi önlemlerinde yaşanan gevşetilmeyle yeniden artan salgınlar sonucunda değişen virüs enfeksiyonlarının gözleri de etkilediğini söyledi. Solunum yolu enfeksiyonu olarak görülen adenovirüslerin, gözlerde de konjonktivite neden olan türleri olduğunu belirten Prof. Dr. Yiğit, bu hastalığın bulaşıcılık oranının da çok yüksek olduğunun altını çizdi. Yakın temas, hijyene dikkat edilmemesi ve ellerin göz ile teması sonucu hastalığın hızla yayılabildiğini söyledi. En çok küçük yaş gruplarında anaokulu gibi toplu ortamlarda teması engellenmenin daha zor olduğunu ve bu nedenle risk faktörünün çok daha yüksek olduğunu belirtti.

Covid- 19 Önlemleri Gözleri Korudu
Geçtiğimiz sene konjonktivit vakalarının oldukça az görüldüğünü ifade eden Dr. Yiğit, “Kovid nedeniyle insanların gerçekten maske, mesafe ve el hijyeni kurallarına çok dikkat ediyor. Ancak önlemlerin gevşemesiyle beraber son birkaç hafta içinde vaka sayılarında ciddi bir artış yaşandı.” dedi. Kliniklere gelen adenoviral konjonktivit hastalarının arttığını söyleyen Ulviye Yiğit, Adenovirüs'ün birkaç tipi olduğunu belirtti. Dr. Yiğit, “Faringokonjonktival ateş' dediğimiz formunda, tam olarak üst solunum yolu enfeksiyonu ile birlikte seyreder. Yani farenjit, ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu; hepsi bir arada gider. Tek bir virüs, hem kulak burun boğaz sistemini, hem üst solunum yolu sistemini etkiler, hem de konjonktiva'yı enfekte edebilir. Ama tek başına olan 'adenoviral konjonktivit'te tutulum daha farklıdır. Şu anda da biz daha çok tek başına olan adenoviral konjonktivitlerin sayısında artış görüyoruz. Bunun da bir epidemi öncüsü olduğunu düşünüyoruz." ifadelerinde bulundu.

Adenovirüs Görme Kaybına Neden Olur Mu?
Çok hızlı yayılan bir hastalık olması nedeniyle özellikle aile içerisinde ya da çok yakın temaslı kişiler arasındadaha sık görülmektedir. Prof. Dr. Yiğit, konjonktivit kulak önünde adenopati yani lenf bezi büyümesini de etkilediğini ve bu hastaların çok sıkı takip edilmekte olduğunu, tedavisine hemen başlanması gerektiğini vurguladı. Dr. Ulviye Yiğit “Çünkü eğer kornea dediğimiz gözün şeffaf tabakasının altında opasiteler (bulanıklık) oluşursa, bunların tedavisi çok ayrı bir önem arz ediyor. Görme kaybına dahi yol açabiliyor. Adenoviral konjonktivit'lerde belirtiler genellikle temaslı olma durumundan birkaç gün sonrasında başlıyor. Tek taraflı başlasa da yüzde 50 kadar vakada bir hafta içinde diğer gözde de tutulum görülebiliyor.” şeklinde konuştu. Adenoviral konjonktivit, gözde kızarıklık, çapaklanma, sekresyon (salgı artışı) ve kulak önü lenf bezinin büyümesi şeklinde görülmektedir. 

Adenovirüs Belirtileri Ne Kadar Sürüyor?
Kirpiklerde ciddi akıntı oluşmasına neden olan adenovirüs enfeksiyonu sabah gözlerin açılamaması, gözde belirgin kanlanma gibi rahatsız edici belirtilerle sortaya çıkmaktadır. Adenovirüs enfeksiyonlarının etkili bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.  Bu hastalıkta ancak semptomları geriletmeye yönelik tedaviler uygulanabilmektedir. Adenovirüsün gözdeki semptomları 1 ila 3 hafta arasında sürmektedir. Bu süre içerisinde son derece ıstıraplı bir durum haline gelebilir. Bu hastalık özellikle ışığa duyulan hassasiyet, çok fazla batma, yanma, ağrı hissi gibi belirtiler göstermektedir. Her iki gözde subepitelyal opasite’nin (şeffaf tabaka) alt tabakalarında oluşan bulanıklık varsa ve bu duruma görme kaybı da eklenirse daha çabuk bir şekilde tedaviye başlanmalıdır.

Adenovirüs Ne Kadar Sürede Bulaşır?
Hastalığın bulaşma süresi birkaç gün ile birkaç haftaya kadar uzayabilmektedir. Yani bulaştırıcılık zamanı çok uzun olduğu için temastan kaçınmak, bu anlamda çok önemli bir yere sahiptir.  Prof. Dr. Ulviye Yiğit, “Pek çok hastalıkta biliriz ki hastalık semptomları ortaya çıktıktan sonra bulaşıcılık çok kısa sürede ortadan kalkar. Özellikle viral hastalıklarda bu, bilinen bir şeydir. Ama adenovirüs böyle değildir. Semptomlar ortaya çıktıktan sonra hastalığın alevli halinden itibaren de bazen bir iki haftaya kadar uzayan bulaştırıcılık süreleri görülebiliyor." ifadelerini aktardı.

Adenovirüs Enfeksiyonundan Nasıl Korunulur?
Gözleri adenovirüs enfeksiyonundan korumanın yolları:

El göz temasını azaltmak, 

Kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınmak, 

Hastalık süresince kişi asla normal havlu kullanmamalı, kağıt havlu ile yüzünü kurulamalı,

Yatak, yastık çarşaflarını son derece sık değiştirmek (mümkünse yastık kılıfının günlük değiştirilmek),

Kliniklerde muayene aletlerinin son derece titiz bir şekilde temizlenmesi gerekli,

Muayene ortamının iyi bir şekilde dezenfekte edilmesi gereklidir.
En Çok Hangi Yaş Grubu Etkilenir?
Prof. Dr. Ulviye Yiğit, hastaların evlerinde gözlerine ılık su kompresi yapmasının sorun olmayacağını belirterek, bu işlemin çok temiz pamuklar ile yapılması gerektiğini söyleyerek uyarıda bulundu. Dr. Yiğit, “Çok temiz bir pamuk ve kaynamış su ya da çay kullanılması gerekir. Bunların hiçbir zararı yok. Bizim en sık karşılaştığımız riski artıran davranışlardan biri ise aile üyelerinden biri hasta olduğunda, ona verdiğimiz ilacı diğerlerini de alıp aynı şekilde kullanması. Aile içi bulaşmayı hızlandıran durumlardan birisi bu durumdur.” dedi. Damlalıkların ucunun göz ile temas ettiğini, daha sonra diğer bir kişinin bunu kullanması durumunda yayılım daha çabuk olabileceğini aktaran Ulviye Yiğit, çocuk yaş grubunun kendisine göre daha fazla risk taşıdığını vurguladı. Dr. Yiğit, anaokullarında bir tane çocukta bile görülmesi durumunda öğretmenler ya da veliler ne kadar uğraşsa da, onları izole etmeniz pek mümkün olmadığını söyledi.