Kendini yorgun mu hissediyorsun? Yorgunlukla mücadele etmenin ve enerjinizi geri kazanmanın yolları

TAKİP ET

Günlük yapılan rutin iş hayatı, farkına varmadan insanı bitkin bırakabilir. Yorgunluğun bariz nedeni çok çalışmak olsa da, arkasında başka nedenler de olabilir.

Reklam
Reklam

Günümüzde birçok insanın muzdarip olduğu en önemli sorunlardan biri yorgunluktur. Bilim adamları sürekli yorgunluk hissini incelediler ve konu hakkında araştırma yaptılar. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinde (CDC) yapılan araştırmalar, her üç yetişkinden birinin yeterince uyuyamadığını ve gün boyu yorgun olduğunu gösteriyor. Hayatınıza her sabah yorgun girmek, günlük rutininizde isteksiz olmak, sürekli yorgunluk ve bitkinlik hissetmek ciddi bir hastalığın habercisi olabilir mi? Yorgunluğunuzun sebebi nedir? Bu hastalık hakkında bilmeniz gereken her şeyi bu haftaki köşe yazımız için derledim.

Susuzluk yorgunluğa neden olur

Kendinizi yorgun hissettiğinizde kendinize "En son ne zaman su içtim?" diye sorun. Yeterince su içmediğinizde kendinizi yorgun hissedersiniz ve enzim aktivitelerinizdeki azalma nedeniyle enerji seviyeniz düşer. Unutmayın ki su vücudun yakıtıdır ve gün içinde su içmeyi ihmal ettiğinizde vücudunuzun ihtiyacı olan yakıtı alamazsınız. Bunun sonucunda gün içinde kendinizi bitkin ve huysuz hissetmeniz kaçınılmazdır. Çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içeceklerin tüketimini azaltarak ve vücudunuzun ihtiyacı kadar su içerek yorgunluğun önüne geçebilirsiniz.

Şeker hastalığına dikkat

Her yıl bir milyondan fazla kişiye diyabet teşhisi konuyor ve pek çoğu da bu hastalığa sahip olduğunun farkında değil. İnsülin direnci veya insülin yetersizliği nedeniyle kandaki glikoz hücrelere geçemediğinde hücrelerde enerji eksikliği oluşur. Bu nedenle kişi sinirlilik, kilo kaybı, açlık, aşırı susama, sık idrara çıkma gibi belirtilerin yanı sıra kendini sürekli yorgun hissedebilir.

Anemi yorgunluğun nedenidir

Kana kırmızı rengi veren ve dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin adı verilen protein sağlıklı bir insanda olması gereken miktarın altına düştüğünde anemi oluşur. En belirgin belirti, kendinizi yorgun hissetmenizdir. Uyku güçlüğü, hızlı kalp atışı, baş ve göğüs ağrısı, konsantrasyon eksikliği ve yorgunluk aneminin diğer belirtileridir.

Tiroid yorgunluğa neden olur

Tiroid bezi metabolizmanızı kontrol eden hormonlar üretir ve tiroid bezinin az çalışması ya da hiç çalışmaması tüm vücudu olumsuz etkiler. Tiroid yetmezliğinde özellikle demir ve B12 vitamini eksikliği görülür. Bu durum hareketlerde yavaşlamaya, halsizliğe ve bitkinliğe neden olur.

Kalp hastalığının ilk belirtisi

Kalp hastalığının en önemli ve hatta en erken belirtilerinden biri yorgunluktur. Kardiyovasküler bozukluklar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasını engellediği için hastanın yorulmasına neden olur ve en ufak harekette bile hasta nefessiz kalır.

Uykusuzluk sizi yorar

Uyku apnesi yani solunumun geçici olarak kesilmesi yaşam kalitenizi tehdit eden yaygın bir rahatsızlık olup, dinlenmiş olduğunuzu düşünseniz bile tüm gün kendinizi yorgun hissetmenize neden olan bir uyku problemidir. Genellikle horlama ile kendini gösteren bu hastalıkta uyku sırasında solunumun geçici olarak kesilmesi meydana gelir. Üst solunum yolunuz birkaç saniyeliğine kapanır, vücuttaki oksijen seviyesi düşer, kalp ritmi yavaşlar ve beyniniz uyanarak nefes almaya başlar. Bu olayın düzenli olarak tekrarlanması sonucunda gece uykunuz kısa aralıklarla bölünecektir. Hasta sabahları yeterince uyuyamama ile kendini yorgun hisseder ve gün boyu konsantrasyon eksikliği hatta gerginlik yaşar.

Depresyon enerjiyi azaltır

Her bireyde farklı belirtilerle gelişen depresyon, tedavi edilmediği takdirde haftalarca, aylarca hatta yıllarca sürebilmektedir. Depresyondaki bireyler genellikle mutlu oldukları aktivitelerden zevk alamazlar, uyku ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler olur, bunu değersizlik ve mutsuzluk duyguları takip eder. Ayrıca enerjide azalma ve sürekli yorgunluk göze çarpmaktadır.

İdrar yolu enfeksiyonu

Sürekli yorgunluk idrar yolu enfeksiyonu belirtisi olabilir. Birçok kadında görülen belirtiler yoğun idrara çıkma ve yanma olabilirken, bazılarında ise bu belirtiler göz ardı edilebilecek kadar hafif olabilir.

Kronik yorgunluk sendromu

Bilinen bir nedeni olmamakla birlikte kronik yorgunluk sendromu stres, sağlıksız beslenme, depresyon, uzun süreli yoğun çalışma ve bağışıklık sisteminin zayıflaması ile ilişkilendirilmektedir. Çağımızın en yaygın hastalıklarından biri olarak kabul edilen kronik yorgunluğa sahip hastalar genellikle sürekli yorgun ve bitkin görünürler. Diğer semptomlar arasında baş ağrısı, konsantrasyon eksikliği, kas ve eklem ağrıları bulunur.

Yorgunluğa iyi gelen besinler

Gün ortasında kendinizi yorgun hissediyorsanız, size geçici enerji sağlayan yüksek kalorili gıdalardan uzak durun. Sağlığınız için oldukça faydalı olan ve vücudunuzun ihtiyacı olan enerjiye kalıcı çözüm sağlayan besinleri sizler için listeledik.

Ispanak: Yorgunlukla savaşmak için hücrelere oksijen sağlanmasında önemli rol oynayan magnezyum ve demir açısından harika bir kaynak olan bu besin sayesinde vücudunuz daha dirençli hale gelir. Ayrıca ıspanak, vücudunuzdaki şişliği (ödem) azaltmak için çok etkili bir riboflavin (B2 vitamini) kaynağıdır.

Ceviz: Antioksidan özelliği de bulunan E vitamini içeren ceviz, fındık, badem gibi besinler bağışıklık sisteminin korunmasına yardımcı olur.

Yeşil çay: Bağışıklık sisteminizi güçlendiren ve ginseng özelliği sayesinde metabolizmanızı hızlandıran bir besin olan yeşil çay, vücuda canlılık verir. Özellikle bahar aylarında günde iki fincan tüketilmesi tavsiye edilir.

Balık: Araştırmalar, antioksidanların egzersizin vücudunuza yüklediği iltihabı ve stresi azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Gücünüzü tamamen arttırmak için yediğiniz balığın yeterince yağ içerdiğinden emin olun. Somon, ton balığı, uskumru ve sardalye gibi omega-3 açısından zengin balıkları yiyin.

Yoğurt: Sağlıklı bir sindirim sistemi için yağlı yiyeceklerden kesinlikle uzak durmalısınız. Fazla yağ sindirimi zorlaştırır, yavaşlatır. Margarin ve benzeri katı yağlardan uzaklaşarak zeytinyağını tercih etmelisiniz. Probiyotikler, insan bağırsağında doğal olarak bulunan faydalı mikroorganizmalardır. Yararlı bakteri olarak tanımlayabileceğimiz probiyotikler, kötü beslenme, antibiyotik kullanımı ve zararlı bakterilerin etkilerine karşı vücudu korumakla görevlidir. Bağırsaklardaki diğer faydalı bakterileri kontrol eden probiyotikler, günlük beslenmenize eklemeniz gereken bir kaynaktır. Peki, en iyi probiyotik kaynağı nedir? Tabii ki yoğurt.

Doktorunuza danışın

Kimseye hayır diyememek ve çevrenizdekilerin beklentilerini karşılayabilmek bir süre sonra kendinizi bitkin hissetmenize neden olabilir. Ama unutmayın ki sizin için önemli olan başkalarının değil, kendi iradenizin değerli olmasıdır. Ancak son derece stresli bir yaşam ve her şeyde daha mükemmel olma isteği, sizi yorgunluğa iten diğer nedenler arasında yerini alıyor.

Enerjinizi geri kazanmak ve yorgunlukla mücadele etmek için yeterli kalitede uyku önceliğiniz olmalıdır. Ancak yine de kendinizi yorgun hissediyorsanız bunun altında gizli bir sorun olabileceğini bilmeli ve hemen doktorunuza başvurmalısınız.