Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin son durumu ne? Rusya - Ukrayna savaşı son durum ne? Rusya - Ukrayna savaşı başladı mı? Son dakika

TAKİP ET

Son günlerde dünya gündeminden düşmeyen Rusya ve Ukrayna krizindeki son durum merak ediliyor. İki ülke arasındaki gerginliğin nasıl sonuçlanacağı bekleniyor. Peki Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin son durumu ne? Rusya - Ukrayna savaşı son durum ne? Rusya - Ukrayna savaşı başladı mı? İşte son dakika detayları...

Reklam
Reklam

Son günlerde dünya gündeminden düşmeyen Ukrayna ve Rusya krizine ilişkin yeni gelişmeler gerçekleşmeye devam ediyor. Son gelişmeler doğrultusunda Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'nın doğusundaki Dombas bölgesinde bulunan Donetsk ve Luhansk'i resmi olarak tanıdı. Bunun yanı sıra yeni bir açıklama yapan Putin, dünyaya resmen rest çekti. Putin yaptığı açıklamalarda "Minsk Barış Antlaşması artık yok" ifadelerine yer verdi. İşte konuya ilişkin detaylar...

Rusya ve Ukrayna savaşı son durum!

Son gelişmeler kapsamında Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'da bulunan diplomatik personelinin tahliye edileceğini duyurdu. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Rusya'nın Kiev'deki Büyükelçiliği'nin yanında Odessa, Lviv ve Harkiv'deki konsolosluklarının 2014 yılından beri saldırılara uğradığı iddia edildi.

 "Yakın zamanda tahliye edilecek"

Bahsedilen saldırılar sebebiyle Rus diplomatların, elçilik ve konsolosluklarında yer alan personellerin güvenliğini sağlamak amacı ile tahliye kararı alındığını işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Rusya yönetimi, çok yakın bir zamanda Ukrayna'daki diplomatik personelinin tahliye edilmesi kararı almıştır."

"Ukrayna'nın NATO'ya katılmasına karşıyız"

Krize ilişkin yeni açıklamalar yapan Rusya Devlet Başkanı Putin şu ifadeleri kullandı:

"Biz Ukrayna'nın NATO'ya katılmasına karşıyız. Bu bizim için tehdit anlamına geliyor. Bu konuyu pek çok kez dile getirdim. Bu bağlamda pek çok kişi batı başkentlerinde bundan bahsediyor. En iyi çözüm bu konuda batılı mevkidaşlarımızın mevcut Kiev yetkilileri ile görüşmesi ve NATO'ya katılmasının engellenmesi olacaktır."

"Minsk Antlaşması'nın artık geçerliliği yok"

Putin, Minsk Barış Antlaşması ile alakalı yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

"Buradaki durum neler yapılması gerektiği çerçevesinde bizim düşüncemize göre bu süreç uzun soluklu olarak bizim açımızdan çözümlenmekte ve askeri olarak da atılan adımlar bize gizli ve gerçekleşebilmekte. Bu çerçevede Kırım ve Sivastopol bölgesinde olan bir süreç de söz konusu. Bu süreçler bazı açılardan benzerlikler taşımakta. Oradaki insanların silah gücüyle zorlanmaması gerekmekte. Bu kararların kabul edilmesi referandum ve demokrasi süreçleriyle gerçekleşebilir. Ukrayna'nın NATO'ya kabul edilmesi süreci etrafında görüşülen konular bunlar. En iyi çözüm meslektaşlarımız için ve bütün yetkililer NATO'nun genişlemesiyle ilgili konular ele alınmalı. Daha fazla gerçekçi tutum Minsk Antlaşması'nın gerçekleşmesi süreciyle de ilgili olabilecektir. Minsk antlaşmalarının artık geçerliliği yok. Donetsk ve Lugansk'ı tanıdık."

Sözlerinin devamında Putin, şu ifadelere yer verdi:

"Sovyet döneminden beri Ukrayna nükleer yetkinliklere sahip. Nükleer güçleri var ve nükleer sektörün oldukça güçlü olduğunu görüyoruz. Oldukça kolay biçimde nükleer silah edinebilirler. Diğer ülkelere kıyasla çok hızlı nükleer yetkinliklerini arttırabilirler. Yalnızca uranyum geliştiremiyorlar. Bu teçhizatla ilintili bir konu. Bu sorun görece hızlı çözülebilir. Potansiyel nükleer silahlar Ukrayna'da geliştirilebilir. Eski sovyet füzeleri de hedeflerine kolaylıkla ulaşabilir. Bu Ukrayna sektörü için nükleer silahları oluşturmak son derece kolay. Bu stratejik bir tehdit anlamına geliyor Rusya'ya yönelik olarak. Biz bunu göz önünde bulundurmalıyız.

Öncelikle Rus birliklerini iki cumhuriyetin daha içlerine sokacağım demedim. Senaryoları öngörmek kolay aslında. Alanda, sahalar neler olacağını öngörmek kolay. Bu sorunlar güçle çözülebilir mi, buna bakacak olursak şunu söylemem gerekiyor, iyi güçlerin savunmasız olmaması lazım"

Minsk Anlaşması nedir?

Minsk Protokolü, 5 Eylül 2014 tarihinde imzalanan bir anlaşmadır. Bu anlaşma kapsamında Ukrayna'nın Donbass bölgesindeki savaşı durdurmak için Ukrayna, Rusya Federasyonu, Donetsk, Luhansk ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı temsilcileri tarafından hazırlanmıştır. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı himayesinde olan Belarus'un Minsk kentinde yapılan kapsamlı görüşmelerden sonra anlaşma imzalanmıştır.

Bu anlaşma ile acil bir ateşkes uygulanmıştır. Lakin protokol, Donbass'ta meydana gelen savaşı durdurmayı başaramamıştır. Bunun üzerine 12 Şubat 2015 tarihinde kabul edilen Minsk II adlı yeni bir tedbir paketi takip edilmiştir. Bu pakette çatışmayı durduramamıştır. Lakin Minsk anlaşmaları, Normandiya formatı toplantısında kararlaştırıldığı gibi  çatışmaya gelecekteki herhangi bir çözüm için temel olmaya devam ettiği belirtilmiştir.

"Tam bir saldırıdır"

Stoltenberg yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer vermiştir:

"Rusya tarafından planlanan tüm operasyonlar Ukrayna'ya tam olarak bir saldırıdır esasen. Halihazırda devam eden bir askeri yığılma görüyoruz ve bunlar ileri adım atabilir. Donbas bölgesinde devam eden provokasyonlar söz konusu, bir saldırıya ön şart oluşturabilecek girişimler söz konusu. Bu çerçevede, Putin'in ortaya koymuş olduğu bir tutum da söz konusu dün itibarıyla. Saldırmamak için geç kalınmış değil."

Ukrayna'nın arkasında olduğunu belirten Stoltenberg, açıklamalarının devamında şunları dile getirmiştir:

"Sürecin şiddetinin düşürülmesi gerekmekte ve diplomatik çabalarla yol açmak gerekmekte. Ukrayna'ya tam olarak desteğimizi ortaya koymaktayız. NATO'nun ciddi, kritik bir desteği söz konusu. Müttefikliğin Doğu kısmında, gerekli olursa daha fazla varlık oluşturma konusunda NATO yeterlidir. Rusya halihazırda bir işgal içerisindeydi 2014'ten bugüne. Kırım'da gerçekleştirdikleri bu anlama geliyor. Bu askeri varlık ciddileşmekte ve bu noktada bir tanınma söz konusu oldu."

Rusya'ya geri adım çağrısında bulunan Stoltenberg, sözlerine şu şekilde devam etmiştir: "Rusya, 2014'ten bu yana Donbas bölgesinde. Sözde ayrılıkçılar Rusya tarafından kapalı bir şekilde yıllardır desteklenmekte. Bu noktada bir adım değişikliği söz konusu ve bu adımlar da tanımayla desteklendi. Bu, Rusya'nın oradaki askeri işgalinin güçlendirilmesi anlamına gelmekte. Rusya 150 binden fazla askeri varlığa sahip, buna ilave olarak hava kuvvetleri ve diğer kuvvetleri söz konusu. Ukrayna içerisinde de, Kırım'da, Donbas'ta, Doğu'da, Güney'de varlığı söz konusu. On binlerce muharip güç, bunların yanında askeri araçlar, dronelar, elektronik savaş imkanları, hava savunma füzeleri, geniş ve ciddi bir askeri yeterlik söz konusu. Bu nedenle bizler güçlü şekilde diplomatik kanallara dönülüp geri adım atmaya çağırıyoruz."

Açıklamanın devamında ise NATO'nun askeri kanadının hazır kıt'a beklediğini ifade eden Stoltenberg, "Ciddi bir şekilde kınamaktayız ve NATO müttefikleri bugün farklı formatlarda yaptırımları açıkladılar. Almanya tarafından Kuzey Akım Projesi'nin durdurulması söz konusu oldu. Gerekirse savunmamızı daha da güçlendirebiliriz ki bu şekilde sınırdaki müttefiklerimiz daha fazla bir kötü niyetle karşılaşmasın. NATO güçleri en yüksek düzeyde hazırlığa geçirildi ancak yerleştirilmedi." sözlerine yer verdi.

rusya ukrayna krizi savaş