Tek Başına Binlerce Mil (Riding Alone for Thousands of Miles) film fragmanı, konusu ve oyuncuları

Riding Alone for Thousands of Miles Türkçe karşılığıyla Tek Başına Binlerce Mil filminin konusu, yorumu ve daha birçok merak edilen konuların bulunduğu içeriğimiz ile sizlerleyiz. Bu inceleme yazısında Tek Başına Binlerce Mil filminin konusu, yorumu, incelemesi, fragmanı ve IMDb puanı gibi aklınıza takılacak birçok sorunun yanıtlarıyla karşılaşacaksınız.

Bugünlerde başarılı olarak lanse edilen Çinli yönetmenlerin çoğu sinema dünyasına renk katan dövüş sanatları kategorisinden nasibini almıştır. Çeşitli gelenek ve göreneklerin tarihi araştırmasıyla başlayan hikâyede birkaç karakter ön plana çıkar ve haliyle yılları, asırları temsil eden örf ve adetler, dövüş sanatı kavramıyla birleşir.

Hero ve House of Flying Daggers isimli filmlerin yönetmenliğini yapan ve tanınan Yimou Zhang için de benzer bir durum geçerlidir. Savaş ve dövüş sanatını, sanatın nesillerdir var olduğu kusursuz kurgular içerisine bırakarak ismini bugünlere kadar taşımayı başarmıştır.

Yimou Zhang’in 2005 yılında vizyona giren Tek Başına Binlerce Mil isimli filmiyleyse efsanelerden, dövüşçülerden, sanat kültüründen uzaklaşarak hemen herkesin daha çok seveceği klasik temellere yönelmektedir. 

Film, dövüşen değil de yıllar içinde çeşitli nedenlerden dolayı dövülen ve bu sebeple de ayrı yollara düşen bir baba-oğul hikayesini ekranlara taşımaktadır.  

Tek Başına Binlerce Mil film konusu 

Sahneler, Takata isminde yaşlı adamın bizlerle gerçekleştiği kısa sohbetiyle başlamaktadır. Söylediklerine göre, yıllar önce oğluyla arasına mesafe girmiş ve bundan dolayı ne görüşür ne konuşur olmuşlardır. 

Çocuğundan senelerce uzak kalan bir ebeveyn nasıl bir kedere, hüzne boğulursa Takata da benzer durumlar yaşamaktadır. Üstelik bugünlerde çok daha farklı bir sebep yüzünden nefes alamaz, yaşayamaz hale gelmiştir. Takata’nın oğlu ciddi bir hastalık yüzünden ölüm döşeğindedir...

Takata, oğlunun hastalığını öğrendiği anda Tokyo’ya gitmek üzere trene binmiştir. Takata, Tokyo’ya vardığında ise ne yazık ki pek de iyi bir şekilde karşılanmamıştır. Oğlunun eşi, yaşlı adamla kocasını barıştırmak için çabalasa da sonuçlar pek de başarılı olmamıştır. Fakat gelin, yaşlı adama oğlunun çekip hazırladığı Çin halk operası konulu bir kaset verdiğinde filmin akışı değişmeye başlayacaktır.

Bakıldığında oğul, bu kaseti (filmin adı buradan gelmektedir) çok sevdiği bir aktörle çekmek istemiş. En büyük hayali o aktörle buluşmak ve kendisini de operanın içine dahil etmekmiş. Oğlunun en büyük hayalini duyan yaşlı baba, oğlunun son isteğini yerine getirebilmek için bugünlerde hapiste olan aktörle bir araya gelebilmek için çaba gösterecektir… 

Aslında filme bakıldığında oldukça basittir. Araları iyi olmayan bir baba-oğul ilişkisinden doğan hikâye, oğlunun son isteğini gerçekleştirmek üzere yola çıkan bir baba şeklinde devam etmektedir.

Basit ve sıra dışı olmamasına karşılık dramatik açıdan yoğun duygulara sahiptir. Takata’nın var olan dil ve iletişim sorunu, geçmişteki dövülmüş yılları gibi pek çok kötü olaylara rağmen oğlu için sanat icra etmesi hikâyenin dozajını ayarlayan sekans aralıkları olacaktır. 

IMDb: 7,3 / Güncel puana tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Film oyuncu kadrosu ve diğer karakterler 

Ken Takakura – Gou-ichi Takata 

Shinobu Terajima – Rie Takata 

Kiichi Nakai – Ken-ichi Takata 

Ken Nakamoto – Electrician 

Jiamin Li – Li Jiamin 

Jiang Wen – Jasmine 

Lin Qiu – Lingo