Müslümanların ibadetlerine daha çok önem verdiği aylardan olan üç aylar son zamanlarda vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Bu mübarek aylarda ibadetlerini yerine getirmek isteyen birçok vatandaş internette 2022 üç aylar ne zaman başlayacak? Üç aylar ne zaman? sorularını araştırıyor. İşte merak edilen tüm detaylar haberimizede…
ÜÇ AYLAR NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Üç aylar, Recep ayının ilk günü olan 2 Şubat 2022 Çarşamba günü başlayacaktır.
ÜÇ AYLAR HANGİ AYLARDIR?
Müslüman alemi tarafından mübarek olan üç aylar Recep, Şaban ve Ramazan ayları bilinmektedir.
Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi gibi özel gecelerin olduğu üç aylarda, oruç tutma, Kur’an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere bu aylarda daha fazla önem verilmektedir.
2022 KANDİL TARİHLERİ NE ZAMAN?
Üç ayların başlangıcından sonra ilk kandil olan Regaip kandili, Recep ayının ilk manevi günü 3 Şubat Perşembe günü gerçekleşecektir.
Miraç Kandili 27 Şubat 2022 Pazar günü,
Berat Kandili ise 17 Mart 2022 Perşembe günü,
2022 Ramazan ayı ise 2 Nisan Cumartesi günü başlayacaktır.
2022 YILI DİNİ GÜNLER TAKVİMİ
Müslüman alemi tarafından kutsal kabul edilen önemli tarihler ise şu şekildedir;
RECEP AYI NEDİR?
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisine göre;
Hicrî yılın yedinci ayıdır. Sözlükte “korkmak; saygı duymak, tâzim göstermek” anlamlarına gelen recb kökünden türeyen receb kelimesi saygı duyulan ve savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adı olup dinî gelenekte önemli yeri olan üç ayların ilkidir. Câhiliye devrinde, receb ayı boyunca savaştan ve baskınlardan uzak durulur, özellikle ilk on gününde oruç tutulur, umre ziyaretleri yapılır ve putlardan oluşan tanrılara “atîre” veya “recebiyye” denilen kurbanlar takdim edilirdi. Receb ayının daha önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde “hevber”, Arab-ı âribe döneminde “esamm” (sağır) diye adlandırıldığı, kan dökmenin, mala ve ırza dokunmanın yasak olduğu bu ayda kavga ve silâh sesleri, imdat çağrıları duyulmadığı için bu adla anıldığı rivayet edilir. Araplar’ın Mudar kolundan olan Kureyş gibi kabilelerin receb ayına diğer kabilelerden daha fazla saygı göstermesi sebebiyle Hz. Peygamber’in bir hadisinde de geçtiği üzere (aş.bk.) bu aya “receb-i Mudar” denilmekteydi. Öte yandan haram aylardan üçü (zilkade, zilhicce, muharrem) peş peşe geldiği için bunlara “serd” (birbirini takip eden) denilirken receb ayına tek olduğu için “ferd” (münferid) adı verilmiştir. Kaynaklarda receb ayı karşılığında başka isim veya sıfatlar da zikredilmektedir. Osmanlı belgelerinde receb (ب) kısaltmasıyla ve “şerif”, “mürecceb” gibi sıfatlarla birlikte yazılmıştır.
ŞÂBAN AYI NEDİR?
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisine göre;
Hicrî yılın sekizinci ayıdır. Sözlükte “dağılmak, gruplara ayrılmak” anlamındaki şa’b kökünden türeyen şa’bân kamerî yılın recebden sonra, ramazandan önce gelen sekizinci ayının adıdır ve dinî gelenekte önemli bir yeri olan üç ayların ikincisidir. Şâban kelimesinin kamerî takvimin sekizinci ayına ad olması farklı şekillerde açıklanmıştır. Bir yoruma göre, savaşmanın yasak olduğu haram aylardan biri olan recebden sonra silâhlı baskınlar için kabilelerin gruplar halinde dağılması sebebiyle bu isimle anılmıştır. Araplar’ın bu ayda su temin etmek amacıyla gruplara ayrılmalarından dolayı bu ismin verildiği ya da ramazan ve receb aylarını birbirinden ayırdığı için böyle adlandırıldığı yolunda açıklamalar da mevcuttur. Diğer bir yoruma göre ise kamerî ayların eski adlarının değiştirilmesi ağaçların dal verdiği döneme rastladığından bu ismi almıştır. Araplar, haram ayların yerlerini değiştirmek veya haccın sabit bir mevsimde yapılmasını sağlamak amacıyla haram ayları ertelediklerinde receb ayını şâbanın yerine kaydırırlar ve bu iki ayı “recebân” diye adlandırırlardı.
RAMAZAN AYI NEDİR?
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisine göre;
Oruç tutmanın farz olduğu hicrî yılın dokuzuncu ayıdır. Sözlükte “günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması” anlamlarındaki ramad masdarından veya “güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer” mânasındaki ramdâ’ kelimesinden türeyen ramazân kamerî yılın şâbandan sonra, şevvalden önce gelen dokuzuncu ayının adıdır. “Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur” anlamındaki ramadî kelimesinden ya da “kılıcı veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için iki yalçın taş arasına koyup dövmek” anlamındaki ramd masdarından türediği de ileri sürülmüştür. Genellikle “şehr” (ay) kelimesine izâfe edilip şehru ramazân şeklinde kullanılır. Zayıf bir hadise (Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki, es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 201-202; Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî, II, 187) ve bazı tâbiîn sözlerine dayanan bir kısım âlimler ramazanın Allah’ın isimlerinden biri olduğunu, dolayısıyla “ay” kelimesini zikretmeksizin veya oruç ayının kastedildiğine dair bir karîne olmadan tek başına kullanılmasının câiz olmadığını ileri sürmüşse de bu görüş çoğunluk tarafından isabetli bulunmamıştır. Buhârî ve Nesâî birer bab ayırarak ramazan kelimesinin tek başına geçtiği hadisleri zikretmişlerdir (Buhârî, “Şavm”, 5; Nesâî, “Şıyâm”, 6). Bu ayın İslâm’dan önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde “deymur” veya “zeymur” diye adlandırılıp senenin bu ayla başlatıldığı, Arab-ı âribe döneminde de “nâtık” veya “nâfik” ismiyle anıldığı, ramazan isminin ise hicrî takvimde yer alan diğer ay isimleriyle birlikte Arab-ı müsta’ribe devrinde kullanılmaya başlandığı, İslâmiyet’in ortaya çıktığı dönemde de Araplar’ın bu isimleri kullanmakta olduğu nakledilir. Bazı kaynaklarda, bu isimlerin milâdî V. yüzyılın başlarında Hz. Peygamber’in beşinci dedesi Kilâb b. Mürre tarafından belirlendiği kaydedilmektedir. Klasik kaynaklarda “ramazânü’l-muazzam” olarak da adlandırıldığı belirtilen bu ay (Kalkaşendî, II, 405) Osmanlı belgelerinde (ن) kısaltmasıyla gösterilmiş ve “mübarek, şerif, mükerrem” gibi sıfatlarla birlikte yazılmıştır.
ÜÇ AYLAR NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Üç aylar, Recep ayının ilk günü olan 2 Şubat 2022 Çarşamba günü başlayacaktır.
ÜÇ AYLAR HANGİ AYLARDIR?
Müslüman alemi tarafından mübarek olan üç aylar Recep, Şaban ve Ramazan ayları bilinmektedir.
Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi gibi özel gecelerin olduğu üç aylarda, oruç tutma, Kur’an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere bu aylarda daha fazla önem verilmektedir.
2022 KANDİL TARİHLERİ NE ZAMAN?
Üç ayların başlangıcından sonra ilk kandil olan Regaip kandili, Recep ayının ilk manevi günü 3 Şubat Perşembe günü gerçekleşecektir.
Miraç Kandili 27 Şubat 2022 Pazar günü,
Berat Kandili ise 17 Mart 2022 Perşembe günü,
2022 Ramazan ayı ise 2 Nisan Cumartesi günü başlayacaktır.
2022 YILI DİNİ GÜNLER TAKVİMİ
Müslüman alemi tarafından kutsal kabul edilen önemli tarihler ise şu şekildedir;
RECEP AYI NEDİR?
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisine göre;
Hicrî yılın yedinci ayıdır. Sözlükte “korkmak; saygı duymak, tâzim göstermek” anlamlarına gelen recb kökünden türeyen receb kelimesi saygı duyulan ve savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adı olup dinî gelenekte önemli yeri olan üç ayların ilkidir. Câhiliye devrinde, receb ayı boyunca savaştan ve baskınlardan uzak durulur, özellikle ilk on gününde oruç tutulur, umre ziyaretleri yapılır ve putlardan oluşan tanrılara “atîre” veya “recebiyye” denilen kurbanlar takdim edilirdi. Receb ayının daha önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde “hevber”, Arab-ı âribe döneminde “esamm” (sağır) diye adlandırıldığı, kan dökmenin, mala ve ırza dokunmanın yasak olduğu bu ayda kavga ve silâh sesleri, imdat çağrıları duyulmadığı için bu adla anıldığı rivayet edilir. Araplar’ın Mudar kolundan olan Kureyş gibi kabilelerin receb ayına diğer kabilelerden daha fazla saygı göstermesi sebebiyle Hz. Peygamber’in bir hadisinde de geçtiği üzere (aş.bk.) bu aya “receb-i Mudar” denilmekteydi. Öte yandan haram aylardan üçü (zilkade, zilhicce, muharrem) peş peşe geldiği için bunlara “serd” (birbirini takip eden) denilirken receb ayına tek olduğu için “ferd” (münferid) adı verilmiştir. Kaynaklarda receb ayı karşılığında başka isim veya sıfatlar da zikredilmektedir. Osmanlı belgelerinde receb (ب) kısaltmasıyla ve “şerif”, “mürecceb” gibi sıfatlarla birlikte yazılmıştır.
ŞÂBAN AYI NEDİR?
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisine göre;
Hicrî yılın sekizinci ayıdır. Sözlükte “dağılmak, gruplara ayrılmak” anlamındaki şa’b kökünden türeyen şa’bân kamerî yılın recebden sonra, ramazandan önce gelen sekizinci ayının adıdır ve dinî gelenekte önemli bir yeri olan üç ayların ikincisidir. Şâban kelimesinin kamerî takvimin sekizinci ayına ad olması farklı şekillerde açıklanmıştır. Bir yoruma göre, savaşmanın yasak olduğu haram aylardan biri olan recebden sonra silâhlı baskınlar için kabilelerin gruplar halinde dağılması sebebiyle bu isimle anılmıştır. Araplar’ın bu ayda su temin etmek amacıyla gruplara ayrılmalarından dolayı bu ismin verildiği ya da ramazan ve receb aylarını birbirinden ayırdığı için böyle adlandırıldığı yolunda açıklamalar da mevcuttur. Diğer bir yoruma göre ise kamerî ayların eski adlarının değiştirilmesi ağaçların dal verdiği döneme rastladığından bu ismi almıştır. Araplar, haram ayların yerlerini değiştirmek veya haccın sabit bir mevsimde yapılmasını sağlamak amacıyla haram ayları ertelediklerinde receb ayını şâbanın yerine kaydırırlar ve bu iki ayı “recebân” diye adlandırırlardı.
RAMAZAN AYI NEDİR?
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisine göre;
Oruç tutmanın farz olduğu hicrî yılın dokuzuncu ayıdır. Sözlükte “günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması” anlamlarındaki ramad masdarından veya “güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer” mânasındaki ramdâ’ kelimesinden türeyen ramazân kamerî yılın şâbandan sonra, şevvalden önce gelen dokuzuncu ayının adıdır. “Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur” anlamındaki ramadî kelimesinden ya da “kılıcı veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için iki yalçın taş arasına koyup dövmek” anlamındaki ramd masdarından türediği de ileri sürülmüştür. Genellikle “şehr” (ay) kelimesine izâfe edilip şehru ramazân şeklinde kullanılır. Zayıf bir hadise (Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki, es-Sünenü’l-kübrâ, IV, 201-202; Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî, II, 187) ve bazı tâbiîn sözlerine dayanan bir kısım âlimler ramazanın Allah’ın isimlerinden biri olduğunu, dolayısıyla “ay” kelimesini zikretmeksizin veya oruç ayının kastedildiğine dair bir karîne olmadan tek başına kullanılmasının câiz olmadığını ileri sürmüşse de bu görüş çoğunluk tarafından isabetli bulunmamıştır. Buhârî ve Nesâî birer bab ayırarak ramazan kelimesinin tek başına geçtiği hadisleri zikretmişlerdir (Buhârî, “Şavm”, 5; Nesâî, “Şıyâm”, 6). Bu ayın İslâm’dan önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde “deymur” veya “zeymur” diye adlandırılıp senenin bu ayla başlatıldığı, Arab-ı âribe döneminde de “nâtık” veya “nâfik” ismiyle anıldığı, ramazan isminin ise hicrî takvimde yer alan diğer ay isimleriyle birlikte Arab-ı müsta’ribe devrinde kullanılmaya başlandığı, İslâmiyet’in ortaya çıktığı dönemde de Araplar’ın bu isimleri kullanmakta olduğu nakledilir. Bazı kaynaklarda, bu isimlerin milâdî V. yüzyılın başlarında Hz. Peygamber’in beşinci dedesi Kilâb b. Mürre tarafından belirlendiği kaydedilmektedir. Klasik kaynaklarda “ramazânü’l-muazzam” olarak da adlandırıldığı belirtilen bu ay (Kalkaşendî, II, 405) Osmanlı belgelerinde (ن) kısaltmasıyla gösterilmiş ve “mübarek, şerif, mükerrem” gibi sıfatlarla birlikte yazılmıştır.