G. Afrika'da ortaya çıkan yeni koronavirüs varyantı B.1.1529 ile ilgili açıkalamada bulunan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), "Bilinen bütün varyantlara göre farklı bir mutasyon profili var" değerlendirmesinde bulunarak delta varyantına göre bulaşıcılık hızını çok daha fazla olduğunu söyledi. Aynı zamanda KLİMİK, "Türkiye'ye girişinin ve girmesi durumunda yayılmasının önlenmesi amacı ile gerekli tüm önlemlerin hızlıca uygulamaya koyulması gerekiyor" uyarısını da yaptı.
G. Afrika'daki son gelişmelerle ilgili bir değerlendirme yapan KLİMİK, "Beta varyantı gerileme gösterirken, daha alfa varyantı baskın hale geçmemişken delta varyantı çıkmış ve 3. dalganın yaşanmasına neden olmuştu. G. yarımkürede olması nedeni ile ülke Eylül ayından itibaren bahara girmiş ve infeksiyon sayıları bütün ülkede günlük yüz yeni vakaya dek gerilemişti. Son iki üç hafta içindeyse başta Guatang olacak şekilde G. Afrika'nın kimi şehirlerinde önce vaka kümelenmeleri, ardında vakalarda seri bir artış yaşanmıştır" sözleriyle yaşanan süreci özetledi.
Botswana, G. Afrika ile G. Afrika'dan Hong Kong'a giden bir vatandaştan izole edilmiş 3 kökenin genom analizleri sonucunda bunları yeni bir varyant olduklarının belirlendiğini, bu sayede yeni varyantın ortaya çıktığını ifade eden KLİMİK, "Son 3 haftanın içinde kimi şehirlerde günlük PCR testinin pozitiflik oranı yüzde 1'den yüzde 30'a fırladı. Bu yüzde ülkedeki bilim insanlarıyla Sağlık Bakanlığı durumu basın açıklamasıyla paylaşıp, yeni bir kaygılandırıcı varyanta karşı Dünya Sağlık Örgütü'nü uyardıklarını söylemişlerdi. Günlük vaka sayıları ülkede kısa süre içerisinde yüzlü rakamlardan seri bir şekilde yükselip üç bine yaklaşmıştır" açıklamasını yaptı.
"Bilinen bütün varyantlara göre farklı bir mutasyon"
Açıklamada, yeni varyantın bu zamana dek bilinen bütün varyantlara göre farklı bir mutasyon profilinin olduğu bilgisinin paylaşıldığını söyleyen KLİMİK;
"G. Afrika'lı bilim insanları açıklamalarda sahada ki ilk gözlemlerinin bu varyantın delta varyantına göre çok fazla bulaşıcı ve bağışıklıktan kaçma yeteneğine sahip olduğunun altını çizmişlerdir. Varyanttaki bu özellikler laboratuvar ortamlarında da yoğun olarak incelenmeye başlandı. Nitekim, Hong Kong'da bulunan vakanın tutulmakta olduğ karantina otelindeki incelemelerde çevre örneklerinde yeni varantık yüksek oranla saptandığı ve bunun da yüksek bulaşıcılıkla ilgili şüpheleri artırdığı paylaşıldı." açıklamasında bulundu.
"Aşı ile antikor tedavilerinden yüksek oranda kaçma gücüne sahip"
Varyanta dair ülkemizin alması gereken önlemler ile ilgili de konuşan KLİMİK, açıklamasına şu sözlerle devam etti.
"Salgının kontrol altında tutulmasında, gereken tedbirlerin zamanında alınması gerektiği açık bir şekilde görüldü. Bundan dolayı, açıkladığımız aşı ile antikordan seri olarak kaçması gibi fazlasıyla tehlikeli durumlara neden olma potansiyeline sahip olan bu yeni varyantın Türkiye'ye girişi ile girmesi durumunda yayılmasının önlenebilmesi adını gerekli tedbirlerin seri bir şekilde uygulamaya koyulması gerekiyor.
Bu doğrultuda, son 2 hafta içinde G. Afrika ile komşu ülkelerinden veya bu ülkeler ile bağlantılı uçuşlar aracılığıyla Türkiye'yee giriş yapmış olanların test edilerek karantina altına alınması doğru bir hareket olacak."
G. Afrika'daki son gelişmelerle ilgili bir değerlendirme yapan KLİMİK, "Beta varyantı gerileme gösterirken, daha alfa varyantı baskın hale geçmemişken delta varyantı çıkmış ve 3. dalganın yaşanmasına neden olmuştu. G. yarımkürede olması nedeni ile ülke Eylül ayından itibaren bahara girmiş ve infeksiyon sayıları bütün ülkede günlük yüz yeni vakaya dek gerilemişti. Son iki üç hafta içindeyse başta Guatang olacak şekilde G. Afrika'nın kimi şehirlerinde önce vaka kümelenmeleri, ardında vakalarda seri bir artış yaşanmıştır" sözleriyle yaşanan süreci özetledi.
Botswana, G. Afrika ile G. Afrika'dan Hong Kong'a giden bir vatandaştan izole edilmiş 3 kökenin genom analizleri sonucunda bunları yeni bir varyant olduklarının belirlendiğini, bu sayede yeni varyantın ortaya çıktığını ifade eden KLİMİK, "Son 3 haftanın içinde kimi şehirlerde günlük PCR testinin pozitiflik oranı yüzde 1'den yüzde 30'a fırladı. Bu yüzde ülkedeki bilim insanlarıyla Sağlık Bakanlığı durumu basın açıklamasıyla paylaşıp, yeni bir kaygılandırıcı varyanta karşı Dünya Sağlık Örgütü'nü uyardıklarını söylemişlerdi. Günlük vaka sayıları ülkede kısa süre içerisinde yüzlü rakamlardan seri bir şekilde yükselip üç bine yaklaşmıştır" açıklamasını yaptı.
"Bilinen bütün varyantlara göre farklı bir mutasyon"
Açıklamada, yeni varyantın bu zamana dek bilinen bütün varyantlara göre farklı bir mutasyon profilinin olduğu bilgisinin paylaşıldığını söyleyen KLİMİK;
"G. Afrika'lı bilim insanları açıklamalarda sahada ki ilk gözlemlerinin bu varyantın delta varyantına göre çok fazla bulaşıcı ve bağışıklıktan kaçma yeteneğine sahip olduğunun altını çizmişlerdir. Varyanttaki bu özellikler laboratuvar ortamlarında da yoğun olarak incelenmeye başlandı. Nitekim, Hong Kong'da bulunan vakanın tutulmakta olduğ karantina otelindeki incelemelerde çevre örneklerinde yeni varantık yüksek oranla saptandığı ve bunun da yüksek bulaşıcılıkla ilgili şüpheleri artırdığı paylaşıldı." açıklamasında bulundu.
"Aşı ile antikor tedavilerinden yüksek oranda kaçma gücüne sahip"
Varyanta dair ülkemizin alması gereken önlemler ile ilgili de konuşan KLİMİK, açıklamasına şu sözlerle devam etti.
"Salgının kontrol altında tutulmasında, gereken tedbirlerin zamanında alınması gerektiği açık bir şekilde görüldü. Bundan dolayı, açıkladığımız aşı ile antikordan seri olarak kaçması gibi fazlasıyla tehlikeli durumlara neden olma potansiyeline sahip olan bu yeni varyantın Türkiye'ye girişi ile girmesi durumunda yayılmasının önlenebilmesi adını gerekli tedbirlerin seri bir şekilde uygulamaya koyulması gerekiyor.
Bu doğrultuda, son 2 hafta içinde G. Afrika ile komşu ülkelerinden veya bu ülkeler ile bağlantılı uçuşlar aracılığıyla Türkiye'yee giriş yapmış olanların test edilerek karantina altına alınması doğru bir hareket olacak."