Uzunca bir süredir kullanmadığı banka hesabını kapatan bir tüketici, bankanın gerçekleştirdiği bu hizmet karşılığında 10 TL tutarından bir ücret ödemek zorunda kaldı. Ödemeyi yapan banka müşterisi, hemen Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdu. Heyet tüketicinin talebini reddederken yapılan işlemin hukukka aykırı olduğunu düşüne tüketici bu kez de 1. Tüketici Mahkemesi'ne başvuru yaptı.
Tüketici Hakem Heyeti'nin kararının iptal edilmesi üzerine yapılan talepte bankanın tahsil ettiği hesap işletim, hesap özetleri, aidat, revizyon gibi gerçekleştirilen işlemlerde ücret kesintileri yapıldığını ve bu ücretlerinde iadesini istedi. Mahkeme heyeti , kendilerine gelen dosyayı inceledi ve bankanın finansal tüketici müşterileri hakkında var olan yönetmeliğindeki, 'Hesap açma ve kapama işlemleri ile hesap cüzdanı yazdırma işlemlerinden herhangi bir ücret alınamaz' düzenlemesini öne çıkardı ve davacı şahıstan hesap kapatma ücreti olarak alınmış olan 10 TL'nin yasal olmadığına karar verdi.
Karara itiraz eden ilgili banka, temyiz hakkını kullandı ve dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dava dosyasını Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'ne gönderirken dosyayı inceleyen Yargıtay üyeleri, emsal niteliğinde kayıtlara geçecek olan bir karara imza attı.
Alınan kararda ilgili banka haksız bulundu ve müşteri hesabının incelenmesinde gereken hesap hareketlerinde kapsamın geniş olması göz önüne alındığı, müşterilere ait özel bilgiyi gerektiren bir uyuşmazlıkta bilirkişi görüşünün alınmadan eksik inceleme ve aynı zamandan hatalı olarak değerlendirme alınmasının ve bunun da yazılı olarak karara bağlanmasını yasaya aykırı olarak değerlendirdi.
Bilirkişi raporları olmadan, mahkeme hakiminin sadece dosyadaki belgeleri inceleyerek, maddi vaka belirlemesinin ve buna göre de doğru hukuki değerlendirme yapıp sonuç çıkarmasının yetki alanı içinde olduğunun belirtildiği kararda dosyada yer alan hesap kapama ücretinin belirlenmesine ilişkin özel ve teknik bilgilerin gerekli olmaması nedeniyle bilirkişi raporunun alınmasına gerek duyulmadığı aktarıldı.
yargıtay kararı hükmünde ise; tüm bu nedenlerden dolayı karara yönelik ilgili davalının kanun yararına temyiz isteminin reddi gerekmiş ve açıklanan nedenler doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma talebinin reddedilmesinde de oy birliği ile karar verildiği bildirildi.
Tüketici Hakem Heyeti'nin kararının iptal edilmesi üzerine yapılan talepte bankanın tahsil ettiği hesap işletim, hesap özetleri, aidat, revizyon gibi gerçekleştirilen işlemlerde ücret kesintileri yapıldığını ve bu ücretlerinde iadesini istedi. Mahkeme heyeti , kendilerine gelen dosyayı inceledi ve bankanın finansal tüketici müşterileri hakkında var olan yönetmeliğindeki, 'Hesap açma ve kapama işlemleri ile hesap cüzdanı yazdırma işlemlerinden herhangi bir ücret alınamaz' düzenlemesini öne çıkardı ve davacı şahıstan hesap kapatma ücreti olarak alınmış olan 10 TL'nin yasal olmadığına karar verdi.
Karara itiraz eden ilgili banka, temyiz hakkını kullandı ve dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dava dosyasını Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'ne gönderirken dosyayı inceleyen Yargıtay üyeleri, emsal niteliğinde kayıtlara geçecek olan bir karara imza attı.
Alınan kararda ilgili banka haksız bulundu ve müşteri hesabının incelenmesinde gereken hesap hareketlerinde kapsamın geniş olması göz önüne alındığı, müşterilere ait özel bilgiyi gerektiren bir uyuşmazlıkta bilirkişi görüşünün alınmadan eksik inceleme ve aynı zamandan hatalı olarak değerlendirme alınmasının ve bunun da yazılı olarak karara bağlanmasını yasaya aykırı olarak değerlendirdi.
Bilirkişi raporları olmadan, mahkeme hakiminin sadece dosyadaki belgeleri inceleyerek, maddi vaka belirlemesinin ve buna göre de doğru hukuki değerlendirme yapıp sonuç çıkarmasının yetki alanı içinde olduğunun belirtildiği kararda dosyada yer alan hesap kapama ücretinin belirlenmesine ilişkin özel ve teknik bilgilerin gerekli olmaması nedeniyle bilirkişi raporunun alınmasına gerek duyulmadığı aktarıldı.
yargıtay kararı hükmünde ise; tüm bu nedenlerden dolayı karara yönelik ilgili davalının kanun yararına temyiz isteminin reddi gerekmiş ve açıklanan nedenler doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma talebinin reddedilmesinde de oy birliği ile karar verildiği bildirildi.
