Günümüzde bir çok kadın ilerki yaşlarda çocuk sahibi olabilmek için yumurta dondurma yöntemine başvuruyor. Türkiye yasalarına göre ise, yumurta transferinin yapılabilmesi için mutlaka kadının evli olması gerekiyor. Dondurulmuş yumurtaların transferi ile ilgili İstanbul’da yaşayan bir kadının başvurusu mahkeme tarafından reddedildi ve kadına izin çıkmadığı için kendi yumurtaları verilmedi.
İstanbul'da yaşayan ve eşi S.A. ile 2009 yılında evlenen G.A. isimli bir kadın çocuğu olmayınca eşiyle birlikte bir tüp bebek merkezine gitti ve merkez sayesinde kızlarını kucağına aldı. İlerde çocuklarına kardeş yapmak istediklerinde tekrar aynı sorunları yaşamak istemeyen kadın yumurta dondurma işlemi de yaptırdı.
Aradan 2 yıl geçtikten sonra eşinden ayrılan G.A. hayatına kızıyla devam ederken eski eşi bir başkasıyla evlendi ve evlendiği kadından bir bebeği oldu. G.A. ise kızının bir kardeş daha istemesi nedeniyle tüp bebek merkezine gitti ve daha önceden dondurduğu yumurtaların transferini istedi. Dondurduğu yumurtaların kendisine nakledilmesini talep eden kadına tüp bebek merkezi babanın onayının alınması gerektiği söylendi.
G.A. eski eşini arayıp onay isteyen kadına eski eşi yeniden evlendiğini ve bir çocuğu olduğu için başka bir çocuk daha istemediğini iletti. Eşinden onay alamayan genç kadın izin alamadığı için soluğu Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi’de aldı ve buraya bir dilekçe vererek analık davası açtı. Dilekçesinde tüp bebek merkezinde dondurduğu embriyolarının kendisine transfer edilmesini istediğini belirten genç kadının bu talebi mahkeme tarafından reddedildi. Karara itiraz eden G.A.'nın temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesine gitti. Burada verilen kararda ise G.A.'nın muhafaza altında olan embriyoların kullanılması ve kızına kardeş yapmak için tekrar anne olma hakkı elinden alındı. Mahkeme tarafından açıklanan gerekçeli kararda yapay döllenmenin sadece evli eşler arasında olabileceği belirtildi. ve bu sebeple davacı G.A.'nın başvurusunun reddedildiği belirtildi.
Mahkemeden çıkan karar sonrasında uygulanan yasada bu konuyla ilgili değişiklik yapılması gerektiği görüşü ortaya çıkarken tüp bebek tedavisi ile birlikte yumurta transferi süreçlerine ilişkin yeniden bir yasal düzenlemenin tartışmaları da başlamış oldu.
İstanbul'da yaşayan ve eşi S.A. ile 2009 yılında evlenen G.A. isimli bir kadın çocuğu olmayınca eşiyle birlikte bir tüp bebek merkezine gitti ve merkez sayesinde kızlarını kucağına aldı. İlerde çocuklarına kardeş yapmak istediklerinde tekrar aynı sorunları yaşamak istemeyen kadın yumurta dondurma işlemi de yaptırdı.
Aradan 2 yıl geçtikten sonra eşinden ayrılan G.A. hayatına kızıyla devam ederken eski eşi bir başkasıyla evlendi ve evlendiği kadından bir bebeği oldu. G.A. ise kızının bir kardeş daha istemesi nedeniyle tüp bebek merkezine gitti ve daha önceden dondurduğu yumurtaların transferini istedi. Dondurduğu yumurtaların kendisine nakledilmesini talep eden kadına tüp bebek merkezi babanın onayının alınması gerektiği söylendi.
G.A. eski eşini arayıp onay isteyen kadına eski eşi yeniden evlendiğini ve bir çocuğu olduğu için başka bir çocuk daha istemediğini iletti. Eşinden onay alamayan genç kadın izin alamadığı için soluğu Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi’de aldı ve buraya bir dilekçe vererek analık davası açtı. Dilekçesinde tüp bebek merkezinde dondurduğu embriyolarının kendisine transfer edilmesini istediğini belirten genç kadının bu talebi mahkeme tarafından reddedildi. Karara itiraz eden G.A.'nın temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesine gitti. Burada verilen kararda ise G.A.'nın muhafaza altında olan embriyoların kullanılması ve kızına kardeş yapmak için tekrar anne olma hakkı elinden alındı. Mahkeme tarafından açıklanan gerekçeli kararda yapay döllenmenin sadece evli eşler arasında olabileceği belirtildi. ve bu sebeple davacı G.A.'nın başvurusunun reddedildiği belirtildi.
Mahkemeden çıkan karar sonrasında uygulanan yasada bu konuyla ilgili değişiklik yapılması gerektiği görüşü ortaya çıkarken tüp bebek tedavisi ile birlikte yumurta transferi süreçlerine ilişkin yeniden bir yasal düzenlemenin tartışmaları da başlamış oldu.