Bilim insanları tarafından yapılan bir araştırmada Kovid-19 enfeksiyonu geçirmiş olan kişilere hastalık öncesi ve sonrası olmak üzere iki ayrı manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taraması gerçekleştirildi. Koronavirüsü hafif semptomlarla atlamış olan 401 kişinin beyinleri ise hastalıklarından yaklaşık 4,5 ay sonra yeniden görüntüledi.
Yapılan araştırmalar sonucunda ise enfekte olan katılımcıların genel beyin boyutlarında yüzde 0,2 ile yüzde 2 arasında bir küçülme gözlemlendi. Önemli oranda farklılıklar görülen taramalar sırasında ayrıca beynin koku ve hafızayla ilgili bölümlerinde ise gri maddede kayıpların meydana geldiği de tespit edildi.
Bu durumların insanlarda beyinlerinin karmaşık zihinsel görevleri yerine getirme konusunda zorlanmalarına neden olabileceğinin sonucuna varıldığı araştırmada bazı değişimlerin kalıcı olup olmayacağını öngöremeden beynin kendi kendini de iyileşebileceğini vurguladı.
Sonuçlarının Nature dergisinde yayınlandığı araştırma sonuçlarında, taramalar sırasında Kovid-19'un mutasyona uğramadan ve aynı zamanda alfa varyantının yaygın olduğu dönemlerde koku ile tat kaybının birincil derecede semptom olduğunda gerçekleştirildiği ve bu nedenle de koronavirüsün tüm varyantlarının bu hasara neden olup olmadığının da belirsiz olduğu aktarıldı.
Yapılan araştırmalar sonucunda ise enfekte olan katılımcıların genel beyin boyutlarında yüzde 0,2 ile yüzde 2 arasında bir küçülme gözlemlendi. Önemli oranda farklılıklar görülen taramalar sırasında ayrıca beynin koku ve hafızayla ilgili bölümlerinde ise gri maddede kayıpların meydana geldiği de tespit edildi.
Bu durumların insanlarda beyinlerinin karmaşık zihinsel görevleri yerine getirme konusunda zorlanmalarına neden olabileceğinin sonucuna varıldığı araştırmada bazı değişimlerin kalıcı olup olmayacağını öngöremeden beynin kendi kendini de iyileşebileceğini vurguladı.
Sonuçlarının Nature dergisinde yayınlandığı araştırma sonuçlarında, taramalar sırasında Kovid-19'un mutasyona uğramadan ve aynı zamanda alfa varyantının yaygın olduğu dönemlerde koku ile tat kaybının birincil derecede semptom olduğunda gerçekleştirildiği ve bu nedenle de koronavirüsün tüm varyantlarının bu hasara neden olup olmadığının da belirsiz olduğu aktarıldı.